29 Haziran 2010 Salı

Belle


Notre Dame De Paris


Birkaç sene önce arkadaşımdan alıp okumuştum kitabını. Geçenlerde abim sayesinde tiyatro halini gördüm feysbuk denilen lanet yerde. Adamın teki sadece şarkı bölümünü koymuş gerçi ama yine de etkilenmek için yeter de artar hani. Şarkı Garou'nun o müthiş sesiyle ''Belle'' demesiyle başlıyor. İnsan ister istemez etkileniyor tabii neyse, biz abimle bikaç gün bu şarkının etkisinden çıkamazken dün okumaya başladığım bir kitapta kitabın şimdilik odak noktası olan kızın isminin de Belle olması çok dikkat çekici ve ürkütücü bir tesadüf. Tırsmaya başladım artık bu isimden. Ama güzel isim. Anlamı da ''Dilber''miş bu arada.

belle
c'est un mot qu'on dirait invente pour elle
quand elle danse et qu'elle met son corps a jour tel
un oiseau qui etend ses ailes pour s'envoler
alors je sens l'enfer s'ouvrir sous mes pieds
j`ai pose mes yeux sous sa robe de gitane
a quoi me sert encore de prier notre dame
quelle
et celui qui lui jettera la premiere pierre
celui la ne merite pas d`etre sur terre
oh lucifer oh laisses-moi rien qu'une fois
glisser mes doigts dans les cheveux d'esmeralda


*güzel onu en iyi tanımladığını bildiğim kelime
o dans ettiğinde
anlatabildiği hikayeler
özgür bir kuş uçmak için kanatlarını açıyor sanki
ve onun hareketlerini izlerken dua ettiğim cehennemi görüyorum

ruhumda çıplak dansediyor ve uyku bana gelmiyor
ve notre dame'a ettiğim bu dualar işe yaramıyor
söyle
ilk elini kaldırıp taşlayan kim olurdu
ben o kişiyi yüceltir ve sonra yalnız başına ölmesini izleyip gülerdim
lusifer lütfen bırak beni Tanrı'nın aşkının ötesine geçeyim
ve parmaklarımı onun saçlarında gezdireyim esmeralda'nın

Hurt Locker, William James


Günün filmi Hurt Locker (ölümcül tuzak) oldu. Filmde pek bir şey yok. Irak'ta savaşan bomba imha ekibi bir grup asker vs. Tabii her filmde olmak üzere bir kahraman. Diğer insanları bilmiyorum ama bu her filmde şak diye ortaya çıkıp bütün boktan işlerin üstüne atlayıp birde korkan diğer karakterlere hakaret edercesine haraket eden o adamlara resmen tapıyorum. İlerde öyle az konuşan, cesur bir tip olursam kariyerimin zirvesinde işi bırakırım arkadaş.

27 Haziran 2010 Pazar



Legion


Sabaha karşı Kıyamet Melekleri diye bir film izledik abimle. Abime filmin sonunda ''üstünde bayaa konuşulcak film'' dediğimde gayet ''yoo film işte'' demesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Harikaydı lan!

Bir de onca olan şeyden sonra Tanrı'nın beklediği gibi Jeep Cebrail'e ''tamam yalvarıyorum beni öldürme'' demesi yerine ''Fuck you'' diyince normalde Tanrı olsa sen benim meleğime nasıl küfredersin lan der ve öldürtür adamı diiiğ miiiii? Öyle olmuyor işte, ne de olsa her filme bir kahraman lazım. ''Vay bee. İnsanların hala umutları, yaşamak için sebepleri varmış ki benim meleğime küfür etme derecesine bile getirdi işi'' diyor ve canını bağışlıyor adamın. Normalde Tanrı olsa diye bir cümle kurdum ya, hıh işte normalde tanrı olsa ben nerden biliyim ne yapacağını ama kinci kinci diyip dolaşan bendim. Belki benim inancıma göre tanrı öyle de yapabilirdi yani? {kendi kenime hesap vermem de çok hoş}

Paul Bettany sen nasıl bir oyuncusun laan. O karizma kimsede yoktur yemin ediyorum. Kasların üstünde ''emir'' dediğin şu dövmeler, öff öff. Filmin afişini gördüğümde ''Hadi lan melek böyle mi olur, en azından kız olsaydı'' dediydim ama halt etmişim tüm melekler böyleyse şimdiden ölmeye razıyım... ./

Kassandra


Troya kralı priamos ile hekabe'nin kızı. Apollon, bu kıza aşık olmuş, ona kahinlik öğretmişti. truva savaşında kazanılan zaferden sonra agamemnon güzel kassandra'yı da yanına alıp evine döndü. Agememnon'un karısı klytaimnestra her ikisini de öldürdü.
bir de mitlere göre apollon kendisine geleceği görme yetisini (yeti mi lanet mi orası tartışılır) bahşetmişti, kassandra geleceği görecek, zikredecek fakat ona kimse inanmayacaktı (lanet olma olasılığı buradan doğuyor).
Kassandra kompleksi denen şey de burdan doğar, olacakları söylersiniz ama size kimse inanmaz. olup bittikten sonra da, "ben demiştim" dersiniz.